color-blocks-2

BOŞANMA ve AİLE HUKUKU

Çekişmeli Boşanma Davaları

Evliliğin yasal olarak sona ermesini amaçlayan davadır. Boşanma süreci mal paylaşımı ve çocukların velayeti, maddi manevi tazminat, nafaka hususunda bir dizi hukuki meselenin de çözümlenmesini gerektirir. Boşanma süreci insanlar için yıpratıcı olduğundan kişisel düzeyde rahat hissettiğiniz bir avukat bulmak çok önemlidir. Yasal bilgi birikimine ek olarak bu yoğun ve duygusal süreci atlatmak için boşanma hukuku alanında özverili ile çalışan bir avukat ile davanın sürdürülmesi özellikle çocukların korunması açısından önem arz etmektedir. Boşanma nedenleri 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda özel ve genel sebepler olarak düzenlenmiştir.

Özel boşanma sebepleri olan Zinaya dayalı boşanma davası, Hayata Kast, Pek Kötü Muamele, Onur Kırıcı Davranış nedeniyle boşanma davası, Küçük Düşürücü Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme nedeniyle boşanma davası, Terk nedeniyle boşanma davası, Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası çekişmeli boşanma davası konusuna girmektedir. Bu özel boşanma sebeplerine ek olarak; Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle de boşanma davası açılabilmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Davaları

Anlaşmalı boşanma davaları tarafların anlaşarak boşanmaya karar vermesi ve boşanma nedeniyle çözüme kavuşturulması gereken nafaka velayet , mal paylaşımı ve sair tüm hukuki meseleler üzerinde mutabık kalınması ile oluşturulan anlaşmalı boşanama protokolünün mahkemeye sunulmasıyla gerçekleştirilir. Anlaşmalı boşanma davaları çekişmeli boşanmaya göre mahkemenin anlaşmalı boşanama protokolünü onaylaması ve mahkemenin boşanmaya karar vermesini müteakip tarafların istinaf hakkından feragat etmesi ile çok daha kısa sürede sonuçlanır.

Mal Paylaşımı Davaları

Boşanmanın en önemli bölümü varlıkların bölünmesi ile ilgilidir. Bu noktada 1 Ocak 2002 tarihinden sonra yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu’na göre bu tarihten sonra yapılan evliliklerde eşler arasında yasal mal rejimi olarak “edinilmiş mallara katılma rejimi” uygulanmaktadır. Buna göre eşlerin emek ve karşılık vererek edindikleri malvarlıkları, kira gelirleri, mal rejiminin sona ermesi ile kural olarak eşler arasında eşit paylaştırılacaktır. Kişisel mal niteliğinde olan miras intikalleri ve manevi değerler ise bu paylaşıma dahil edilmeyecektir. 1 Ocak 2002 tarihinden önceki tarihlerde yapılan evliliklerde yapılacak mal paylaşımında ise kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan dönem için mal ayrılığı rejimi, 1 Ocak 2002 tarihinden itibaren ise edinilmiş mallara katılma rejimine göre mal bölüşümü yapılmaktadır. Bu noktada evlilik birliği içerisinde edinilen malların titiz bir çalışma ile tespit edilmesi hususu önem arz etmektedir.

Evlilik Sözleşmesi ve mal rejimi sözleşmesi hazırlanması

Taraflar evlenmeden önce,evlilik sırasında veya evliliğin devamında hangi mal rejimine tabii olmak istediklerini seçebilirler. Bu yönde bir sözleşme yapılmadığı takdirde yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katıma rejimine tabi olacaklardır. Taraflar evliliklerinde uygulanacak farklı bir mal rejimi seçmek istiyorlarsa gelecekte doğacak/doğması muhtemel bir uyuşmazlıktan kendilerini sakınmak için muhakkak hukuki danışmanlık alarak bir mal rejimi sözleşmesi hazırlatmalı ve imzaya almalıdırlar.

Velayet Davası/ Çocukla Şahsi ilişki Kurulması Davası / Velayetin Değiştirilmesi Davası

Çocuğun ihtiyaçlarını kimin daha iyi karşılayacağı göz önünde bulundurularak boşanma davasının feri niteliğinde mahkemece resen veya tarafların velayet hususundaki anlaşmasını onaylamak suretiyle velayetin kimde olacağına ilişkin karar verilir. Verilen bukarar değişen şartlar uyarınca; çocuğun velayetinin kimde olacağının belirlenmesini sağlamak amacıyla açılan velayetin değiştirilmesi davası ile değiştirilebilir. Ayrıca velayetin karşı tarafta olması nedeniyle diğer tarafın çocuğu belirli zamanlarda görmesine olanak sağlayan çocukla şahsi münasebet kurulmasına ilişkin dava ve bu ilişkinin değiştirilmesi/arttırılması talebiyle de dava açılabilmektedir. Velayetin kimde olacağı boşanma ile belirlenmişe de boşanma sonrasında veya değişen şartlar neticesinde çocuğun yüksek menfaati için velayetin değiştirilmesi talebiyle mahkemeye her zaman başvuru yapılabilmektedir.

Tanıma-Tenfiz Davası

Yabancı mahkemelerce verilen kararların Türk mahkemelerince onaylanmasını amaçlayan davalardır.Yabancı ülkede verilen bir boşanma ilamının Türk Hukuk Sisteminde ve resmi mercilerce de geçerlilik kazanması için Türk Aile Mahkemeleri tarafından tanınmış olması gerekmektedir. Aksi halde yabancı ülkede boşanan çiftler Türkiye’de halen evli görünmeye devam edeceklerdir. Özellikle Türklerin yoğun olarak yaşadıkları Almanya(Deutschland), Belçika (Belgium) , Hollanda (Netherlands) Avusturalya (Australia ) gibi ülkelerde verilen kararların tanıma ve tenfizi için sıklıkla Türk Aile Mahkemelerine başvuru yapılmakta aile mahkemelerince verilen tanıma kararları Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüklerine bildirilerek tarafların medeni durumları düzeltilmektedir.

Tenfiz ise yabancı mahkemece verilen kararların hükümlerinin geçerli bir şekilde icrası için Türk aile mahkemelerince verilen karardır.

Nafaka talepleri ve tahsili

Müşterek çocuklar bakım ve gözetimi için iştirak nafakası, boşanma ile yoksulluğa düşen eş için yoksulluk nafakası, boşanma davası sürerken çocuklar ve eş için tedbir nafakası bağlanmasının sağlanması ve bunların tahsili faaliyet alanımız olan boşanma ve aile hukukunun konusudur.

Maddi ve manevi tazminat davaları
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun uyarınca uzaklaştırma ve koruma kararları alınması,
Aile hukukundan kaynaklanan her türlü ihtilafın çözüme kavuşturulması

Faaliyet alanımız olan boşanma ve aile hukukunun konusudur.